Lizbon bu hafta yalnızca tarih kokan sokaklarıyla değil, aynı zamanda teknoloji dünyasının en büyük buluşmasıyla gündemdeydi. Web Summit 2025, 157 ülkeden 71 binden fazla katılımcıyı ağırladı. CEO’lar, yatırımcılar, girişimciler ve medya temsilcileri… Hepsi, “Geleceğin teknolojisi bizi nereye götürüyor?” sorusu etrafında toplandı. Cybernews.tr ekibi olarak biz de bu atmosferin tam ortasındaydık.

Açılış gecesinde Web Summit CEO’su Paddy Cosgrave’in sözleri dikkat çekiciydi: “Teknoloji sadece bir sektör değil, dünyayı değiştiren bir güç. İnovasyon, insan hayatını daha iyi hale getirmek için var.”

Bu sözler, fuar alanında karşılaştığım yüzlerce genç girişimcinin gözlerindeki heyecan ve umutla birleşince daha da anlam kazandı.

Bu yılın zirvesinde en çok konuşulan başlık siber güvenlikti. Dijitalleşmenin hızlanmasıyla birlikte fidye yazılımları, veri ihlalleri ve yapay zekâ destekli saldırılar küresel risk haline geldi. Etkinlikte Zero Trust mimarisi, kuantum sonrası şifreleme ve AI tabanlı tehdit algılama sistemleri öne çıktı. Google, Microsoft ve Palo Alto Networks gibi devler, yapay zekânın hem saldırı hem savunma tarafında nasıl kullanılabileceğini anlattı. Finans ve sağlık sektörlerinde blokzincir tabanlı kimlik doğrulama çözümleri ve yeni regülasyonlar gündeme geldi. Bu tartışmalar, dijital ekonominin geleceğinin güvenlikten bağımsız düşünülemeyeceğini bir kez daha gösterdi.

Türkiye bu sahnede güçlü bir şekilde yer aldı. Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliğiyle kurulan pavilyonda Apollo, Catchpad, Craftgate, Goldframer, Octoxlabs, Palgae ve Pricing Coach gibi girişimler projelerini tanıttı. Fintech’ten SaaS’e, spor teknolojilerinden sürdürülebilirlik çözümlerine kadar geniş bir yelpazede Türk girişimlerinin vizyonu dikkat çekti. Büyükelçi Haldun Koç’un pavilyonu ziyareti ve uluslararası iş birliği mesajları, Türkiye’nin küresel teknoloji ekosisteminde daha görünür olma hedefinin somut bir göstergesiydi. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu’nun “Yakın gelecekte çok sayıda Türk şirketinin milyar dolar değerlemeyi aşarak Turcorn olacağına inanıyoruz” sözleri ise bu iddiayı net biçimde ortaya koydu.

Web Summit’in bir diğer ana teması etik ve insan odaklı yapay zekâydı. Google, OpenAI ve DeepMind, yapay zekânın güvenlik ve etik çerçevede nasıl geliştirileceğini tartıştı. Öne çıkan yeniliklerden biri, bTd Travel & Jets’in tanıttığı AI Concierge sistemi oldu. Bu çözüm, seyahat planlamasını kişisel dijital asistanlarla optimize ederek sektörde dönüşüm yaratmayı hedefliyor. Sürdürülebilirlik ise zirvenin güçlü bir diğer mesajıydı. Karbon ayak izini azaltmaya yönelik projeler, enerji verimliliğini artıran algoritmalar ve yeşil teknolojiler sahnede yer aldı.

Girişimlerin yüzde 40’ı kadınlar tarafından kurulmuş olması da dikkat çekiciydi. Bu, teknolojide kapsayıcılığın artık bir söylemden çıkıp gerçek bir dönüşüme kavuştuğunu gösteriyor. Lizbon’da gördüğüm şey, teknolojinin artık yalnızca bir sektör değil, bir yaşam biçimi olduğuydu. Siber güvenlik, yapay zekâ ve sürdürülebilirlik; geleceğin üç sac ayağı olarak karşımızda duruyor. Türkiye bu sahnede yerini aldı ve doğru stratejilerle çok daha güçlü bir şekilde var olmaya hazırlanıyor. Belki de bir sonraki Turcorn’un hikâyesi, Lizbon’da atılan bu adımla başlayacak.