AI Destekli SOC Platformları: Mimari, Riskler ve Doğru Seçim Kriterleri

Anasayfa » AI Destekli SOC Platformları: Mimari, Riskler ve Doğru Seçim Kriterleri
AI Destekli SOC Platformları: Mimari, Riskler ve Doğru Seçim Kriterleri

Güvenlik Operasyon Merkezleri (SOC) günümüzde giderek artan uyarı hacmi ve karmaşık tehdit ortamıyla karşı karşıya. SACR’nin AI-SOC Market Landscape 2025 raporu, ortalama bir kurumun günlük 960 uyarı ile mücadele ettiğini, büyük ölçekli işletmelerin ise 28 farklı araçtan 3.000’den fazla uyarıyı yönettiğini ortaya koyuyor. Bu uyarıların %40’ı incelenmeden kalırken, %61’i kritik olduğu sonradan anlaşılan olaylar olarak göz ardı ediliyor. Bu durum, geleneksel SOC modellerinin mevcut tehdit temposuna yetişemediğini gösteriyor.

Zihniyet Değişimi: Gelenekselden Modern SOC’a

AI destekli SOC’lar, sadece teknoloji yatırımı değil, aynı zamanda iş yapış biçiminde köklü bir dönüşüm gerektiriyor. Geleneksel SOC’larda analistler, manuel kurallarla uyarıları filtreleyip inceleyerek zaman harcarken, modern SOC’larda analistlerin rolü sistemin yönetimi, AI kararlarının doğrulanması ve otomasyon politikalarının belirlenmesi yönünde evriliyor. Bu dönüşüm, uyarı yorgunluğunu azaltmayı, her uyarının incelenmesini sağlamayı ve SOC kapasitesini personel artırmadan ölçeklendirmeyi hedefliyor.

AI-SOC Mimari Modelleri

SACR raporunda dört ana mimari boyut öne çıkıyor: fonksiyonel alan, uygulama modeli, entegrasyon türü ve dağıtım modeli. Fonksiyonel alan kapsamında, agentik AI ile otomatik müdahale ve uyarı önceliklendirme gibi farklı yaklaşımlar bulunuyor. Uygulama modeli, platformun kullanıcı tarafından yapılandırılabilir veya hazır paket olarak sunulması şeklinde ayrılıyor. Entegrasyon türü, entegre AI-SOC platformları, mevcut SOC/SIEM sistemleri üzerinde çalışan bağlantılı modeller ve analist iş akışlarını taklit eden emülasyon çözümleri olarak sınıflandırılıyor. Dağıtım ise SaaS, BYOC ve air-gapped yerinde seçenekleri içeriyor.

Benimseme Sürecinde Riskler ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

AI-SOC platformlarının getirdiği verimlilik artışı yanında, açıklanabilirlik eksikliği, uyumluluk sorunları, satıcı bağımlılığı, beceri değişimi ve entegrasyon karmaşıklığı gibi riskler de mevcut. Otomasyona aşırı güvenmek, model kayması ve ekonomik riskler de göz önünde bulundurulmalı. Bu risklerin yönetimi için şeffaflık, esnek entegrasyon, güçlü yönetişim ve insan denetimi dengesi kritik öneme sahip.

Doğru AI-SOC Platformu Seçimi İçin Temel Sorular

Satıcı değerlendirmesinde, uyarıların otomatik önceliklendirilme oranı, AI kararlarının denetlenebilirliği, veri sahipliği ve gizlilik, entegrasyon uyumu, fiyatlandırma modeli ve ölçeklenebilirlik gibi konular sorgulanmalı. Teknik derinlik ve operasyonel gerçekçilik dengelenerek, AI’nın ne yaptığı kadar nasıl yaptığı ve iş akışlarına nasıl entegre olduğu da değerlendirilmelidir.

Aşamalı Benimseme ve Başarı Ölçümü

AI-SOC benimseme süreci, strateji belirleme, temel yeteneklerin seçimi, kavramsal deneme, güven inşa etme, kademeli otomasyon ve operasyonelleştirme adımlarını içerir. Başarı, kısa vadede uyarı önceliklendirme süresinin azalması, orta vadede MTTR ve yanlış pozitiflerde düşüş, uzun vadede ise stabil otomasyon performansı ve gelişmiş uyumluluk raporlaması ile ölçülür.

Sonuç

AI destekli SOC platformları, güvenlik operasyonlarının ölçeklenebilirliğini ve etkinliğini artırırken, başarı için mimari anlayış, risk yönetimi ve aşamalı benimseme şarttır. İnsan denetimi ile otomasyonun dengelendiği yaklaşımlar, daha hızlı ve dayanıklı güvenlik süreçleri sağlar.

Daha detaylı analizler ve satıcı karşılaştırmaları için SACR AI-SOC Market Landscape 2025 raporu önerilir.

Radiant Security Örneği

Radiant Security, agentik önceliklendirme, otomatik yanıt ve entegre günlük yönetimini birleştiren birleşik bir AI-SOC platformu olarak öne çıkıyor. %100 uyarı önceliklendirme yeteneği ve tam BT altyapısı kapsaması ile Radiant, SOC işletim sistemi yaklaşımını benimseyerek güvenlik ekiplerinin kapasitesini artırmayı hedefliyor.