Yazarlarımız

Anasayfa » Yazarlarımız
Doç. Dr. Hakan Arıdemir

Doç. Dr. Hakan Arıdemir

Doç. Dr. Hakan Arıdemir, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Devletler Hukuku Anabilim Dalı öğretim üyesidir. Uluslararası Hukuk, Bölgesel Deniz Jeopolitiği Meseleleri ve Uluslararası Deniz Hukuku alanında çalışmalarını sürdürmektedir. Afro-Avrasya Araştırmaları Enstitüsü’nün kurucu başkanı olan Doç. Dr. Arıdemir, ulusal ve uluslararası düzeyde birçok akademik projeye, çalıştaya ve yayın faaliyetlerine öncülük etmektedir. Türkiye’nin Afro-Avrasya vizyonu ve Türk dünyası stratejileri üzerine derinlemesine analizler üretmektedir.

Ferhat Yıldırım

Ferhat Yıldırım

Ferhat Yıldırım, 1973 İstanbul doğumlu gazeteci, yazar, iletişim uzmanı, sosyal bilgiler öğretmeni ve akademisyendir. Medya kariyerine 1993 yılında HBB TV’nin kuruluşunda görev alarak başlamış, birçok önemli medya kuruluşunda çalışmıştır. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Sürekli (Şeref) Basın Kartı sahibidir. İstanbul Üniversitesi’nde iletişim eğitimi almış, Ankara Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmıştır. Medya, halkla ilişkiler, küresel güvenlik ve sosyal bilgiler alanlarında çeşitli lisans ve yüksek lisans programlarını tamamlamıştır. Üniversitelerde öğretim görevlisi olarak dersler vermektedir. Uluslararası ilişkiler, kamu diplomasisi ve Avrupa Birliği politikaları üzerine akademik çalışmalar yürütmekte, medya ve akademiyi birleştiren üretken bir kariyer sürdürmektedir.

İsmail Yurdseven

İsmail Yurdseven

İstanbul doğumlu İsmail Yurdseven, teknoloji, dijital dönüşüm ve siber güvenlik alanında öncü çalışmalarıyla tanınan bir girişimci ve düşünürdür. 2017’de kurduğu Biart Teknoloji A.Ş. ile yazılım, medya ve danışmanlık odaklı birçok projeye imza atmış; markalaşma, kurumsal dönüşüm ve ileri seviye teknoloji uygulamalarında şirketlere yol göstermiştir.

Prof. Dr. A. Beril Tuğrul

Prof. Dr. A. Beril Tuğrul

Bursa'da doğdu. Bursa Koleji'ni bitirdikten sonra İstanbul Teknik Üniversitesi’nden 1973’te Makina Mühendisi, 1975’te "Yüksek Mühendis" olarak mezun oldu. 1974-1977 yılları arasında "Türkiye Atom Enerjisi Komisyonu’nda Uzman ve Grup Müdürü olarak Akkuyu Nükleer Güç Santralı yer seçimi ve İTÜ TRIGA Mark-II Eğitim ve Araştırma Reaktörü İnşaat Lisansı değerlendirmelerinde çalıştı. 1977’de İTÜ Nükleer Enerji Enstitüsü’ne öğretim elemanı olarak girdi. İTÜ TRIGA Mark-II Eğitim ve Araştırma Reaktörü İşletme Lisansına ilişkin çalışmalara katılarak Kabul Komisyonunda yer aldı.

Siber Bunalım

Siber Bunalım

Gecenin karanlığında milyonlarca insan, ekranlarının soğuk ışığına kilitlenmiş halde, görünürde birbirine bağlı ama gerçekte yapayalnız. Dijital çağın hiper-hızlı akışı içinde insan, paradoksal biçimde derin bir varoluşsal çöküş yaşıyor. Sosyal medya bildirimleri, sonsuz kaydırma döngüleri ve algoritmaların yönettiği gündemler arasında birey, hayatının kontrolünü yavaşça yitiriyor. Yıpranan sadece gözlerimiz değil; anlam arayışımız, ruh halimiz ve toplumsal dokumuz da bu görünmez fırtınada aşınıyor. Her şey her yerde ama hiçbir şey hiçbir yere ait değilmiş gibi bir duygu hâkim.

Siber Dünyanın Görünmez Kahramanları Artık Sahada

Siber Dünyanın Görünmez Kahramanları Artık Sahada

CyberNews.tr’nin Genel Yayın Yönetmeni olarak bu satırları yazarken, Türkiye’de uzun süredir eksikliği hissedilen bir boşluğu doldurmak için yola çıktığımızı biliyorum. Siber güvenlik, yalnızca saldırılar yaşandıktan sonra konuşulan bir konu olmamalıdır. Biz, olaylar gerçekleşmeden önce toplumu bilgilendirmeyi, kurumları ve bireyleri tedbirli olmaya davet etmeyi önemsiyoruz. Çünkü siber tehditler yalnızca dijital ekranlarının ötesinde, ekonomik güvenlikten ulusal savunmaya kadar hayatımızın her alanını etkiliyor.

Dijital Dünyada Yeni Tehditler

Dijital Dünyada Yeni Tehditler

Bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişmeler, devletlerin güvenlik stratejilerini kökten dönüştürüyor. Artık yalnızca kara, deniz ve hava sahaları değil; siber uzay da uluslararası güvenliğin en kritik alanlarından biri haline gelmiş durumda. Bu alan, askeri stratejilerin yanında uluslararası hukuk normlarını da zorluyor ve “saldırı” kavramını yeniden tanımlamaya itiyor.