
İstanbul doğumlu İsmail Yurdseven, teknoloji, dijital dönüşüm ve siber güvenlik alanında öncü çalışmalarıyla tanınan bir girişimci ve düşünürdür. 2017’de kurduğu Biart Teknoloji A.Ş. ile yazılım, medya ve danışmanlık odaklı birçok projeye imza atmış; markalaşma, kurumsal dönüşüm ve ileri seviye teknoloji uygulamalarında şirketlere yol göstermiştir.
Yurdseven, Uluslararası Siber Güvenlik Teşkilatı (USGT)’nin kurucu başkanı olarak yalnızca teknik güvenliği değil, aynı zamanda dijital dünyanın toplum, kültür ve değerler üzerindeki etkisini de odağına alır. Onun öncülüğündeki USGT; akademi, kamu, özel sektör ve sivil toplum arasında köprü kurarak Avrupa’dan Ortadoğu’ya, Kanada’dan Pakistan’a kadar geniş bir coğrafyada barış, adalet ve istikrar için siber dünyada farkındalık geliştirmeyi hedefler.
Aynı zamanda CyberNews.TR’nin kurucusu ve yazı işlerinde sorumlu olan Yurdseven, siber güvenlik ekosisteminde haber, analiz ve stratejik içerik üretiminin yanı sıra editoryal danışmanlık ve proje yönetimi görevleri üstlenmektedir. Türkiye’nin enerji gündemini ele aldığı TurkiyedeEnerji.com yayıncılığıyla da sektörel çeşitliliğini sürdürmektedir.
Düşünsel yönüyle felsefe, sosyoloji ve din bilimleri alanında da kalem oynatan Yurdseven; teknolojiyi yalnızca teknik bir mesele değil, aynı zamanda toplumsal ve insani değerlerle bütünleşen bir alan olarak ele alır. Bu bağlamda siber güvenlik, onun vizyonunda hem bireysel özgürlüklerin hem de toplumsal barışın teminatı olarak görülür.
Bugün hem bir girişimci, hem bir yayıncı, hem de bir düşünür olarak İsmail Yurdseven; “dijital dünyanın vicdanı”perspektifinden hareketle, teknolojinin insanlık yararına kullanılmasına katkı sunmaktadır.
Evli ve iki çocuk babası olan Yurdseven, İstanbul’da yaşamaktadır.

Siber Bunalım
Gecenin karanlığında milyonlarca insan, ekranlarının soğuk ışığına kilitlenmiş halde, görünürde birbirine bağlı ama gerçekte yapayalnız. Dijital çağın hiper-hızlı akışı içinde insan, paradoksal biçimde derin bir varoluşsal çöküş yaşıyor. Sosyal medya bildirimleri, sonsuz kaydırma döngüleri ve algoritmaların yönettiği gündemler arasında birey, hayatının kontrolünü yavaşça yitiriyor. Yıpranan sadece gözlerimiz değil; anlam arayışımız, ruh halimiz ve toplumsal dokumuz da bu görünmez fırtınada aşınıyor. Her şey her yerde ama hiçbir şey hiçbir yere ait değilmiş gibi bir duygu hâkim.